Katı olmak ve gevşemek…
Her meditasyon öncesi tek tek vücudumuzu ve zihnimizi gevşetmemiz söylenir. Derin nefesler alır ve kas sistemimiz başta olmak üzere, tüm sistemlerimizi tepeden tırnağa gevşetiriz. Gevşemiş beden enerji akışına açılır ve bu akış, duyguları, zihni ve yaydığımız frekansı dengeler.
Katı, direnç gösterirken; gevşemiş olan, enerjiyi aktarır. Basit elektrik devresinde, devre elemanı olan direnç, devreden geçen elektriği ısıya dönüştürerek enerjiyi azaltır. Direnç arttıkça enerji kaybı da artar. Vücudumuzda olan şey de budur. Gevşemiş bir bedenden geçen enerji oranı çok daha yüksektir.
Biz duygularımız, zihnimiz ve bedenimizle bir bütünüz. Katılaşan bir insan, düşük bir enerji akışında tıkanma yaşıyordur. Duygular negatifte, zihin de kaskatı. Belki de strese bağlı sırt tutulması da vücudun bulunduğu duruma adapte olma şeklidir…
Burada, şu anda olduğunu hissedebilmek seni gevşetir. Gelecek kaygısı, geçmişin hüznü ve hesaplaşmaları olmadan, sadece bu anda olduğunu hissetmek. Peki bu nasıl mümkün? Kendimizi nasıl gevşetebiliriz?
Meditasyon yapmak çok basit bir yoludur. Fakat gün içinde yapılabilecek pratik başka yolları da vardır. Derin Zen anlayışına göre kişinin oturması, kalkması, yürümesi, çiçek sulaması gibi en basit eylemler birer meditasyona dönüşebilir. Eylemi ne kadar bilinçli ve keyif alarak yaparsan, enerjin yükselir ve farkındalığın artar. Amaç her zaman dingin bir şekilde hayatından keyif almandır. Yediğin yemek, keyifle içine çektiğin nefes, attığın adım bir anda dönüşür.
Bu da gevşemektir.
Yorumlar
Yorum Gönder